Yol ve Anlam
Yorgun bir yolculuk yine, bu sefer kısa ama yine yolun en solunda… Bahçeler arasında gidiyoruz. Meyveler dökülüyor yerin diplerinden. Acemi bir düşünce alıyor beni,yeşil tonlu…
Düşünüyorum… Bu gidişlerim beni neden bu kadar düşündürüyor diye? Cevap veremiyorum! Sularda yüzen balıklar kadar hür olmak istiyorum. Kuşlar gibi uçmak, martılar gibi süzülmek havanın sıcak soğuk akıntılarında…
Rüzgârda dönen yel değirmenleri yönünde ters giden bir uçaktan atlamak istiyor deli ruhum… Belki böyle ruhum süzülür. Belki düşüncelerimin boşluğu doluluğuna varır. Belki maviye özlemim biraz olsun diner. Belki o zaman bulurum anlamını düşüncelerim, anlamsız kurulan cümlelerin.
Anlamını kendi verdiğim kelimelerim beni arıyordu bir uyku boyunca. Bulundum, bütün suçluluğumu yanımda taşırken. Buluşlarımı bir heybede saklamış iken geldiler kelimelerim. Bulundu bulunan buluşlarım. Beni anlamsız şehirlerin başkentine doğru sürüklemeye başladılar…
Yolun sonuna doğru varıyorum. Bir umut var mı acaba orada bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. bilsem de hiçbir değişmeyeceğini biliyorum bu tek düzen,çok şeritli yolda.
Geldim işte sana,yolun sonundayım. Gözlerine rimel çekmişsin ama hiç yakışmamış sana. Sil o anlamsızlıkları gözünden. bırak o gözlerini de ufukta umut arasın, az harfli çok sesli yolda giderken...
Aralık'07
Adana
Yorumlar
Yorum Gönder